Yeminli Tercüman
Ülkemizde yeminli tercümanlık denildiğinde akla noter veya noterden yapılan yeminli tercüme gelmektedir. Noterlik Kanunu altında düzenlenen Yeminli tercümanlık ile Adliyedeki Adalet Komisyonu tarafından düzenlenen yeminli tercümanlıkta, tercümanların noter huzurunda veya Adalet Komisyonu huzurunda düzenlenen yemin seremonisi ile yemin etmelerinden sonra yeminli tercüman” hayatı başlamış olur.
Yeminli tercüman olmak isteyen kişilerin kanunen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak zorunluluğu vardır.
Öncelikle yeminli tercüman olmak isteyen kişi yabancı dil bilgisini kanıtlayan belgeyi sunar yazılı olarak bildiği dillerde doğru olarak hiçbir etki altında kalmadan tercüme yapacağını ve bu yaptığı işi gizli tutacağını beyan ve taahhüt ettiği yazılı yemin metnini imzalar ve makamın onayına sunar. Yani adalet komisyonu ve/veya noter huzurunda sözlü yemin eder, yemininin yazılı olarak hazırlanmış olan metnini imzalar
Yeminli tercüme, yeminli çevirmen tarafından kaynak dilden hedef dile aslına uygun tercüme edilmiş, imzalanmış ve mühürlenmiş tercümelerdir. Yeminli Tercüme şirketi olarak, kadromuzda tam zamanlı ve yarı zamanlı ve de serbest çalışan birçok yeminli çevirmen bulundurarak birçok dilde yeminli tercüme hizmeti vermekteyiz.
Yeminli tercüman tarafından yapılan belgeler asıl belge veya fotokopisiyle bir araya getirilir. Sonra yeminli tercüman tarafından “işbu tercüme tarafımdan aslına sadık kalınarak İngilizceden Türkçeye tercüme edilmiştir” ibaresi yazılır ve alt kısmı yeminli tercüman tarafından bütün sayfalarla birlikte imzalanır. Noter onayı için tercümanın yemin zaptının bulunduğu notere götürülür ve orada bu tercümenin altında imzası bulunan tercüman tarafından yapıldığı onaylanır.
Noterin yaptığı sadece “işbu tercüme dairemizde kimliği saklı yeminli tercümanımız (tercümanın adı soyadı) tarafından yapıldığını ve imzalandığını onaylarım” yazıl yeri imzalamak ve imzanın adı yazılı tercümana ait olduğunu tasdik etmektir.
Yurt dışına gönderilecek belgeler “05 Ekim 1961 Lahey” anlaşmasını imzalamış bulunan Avrupa ülkeleri, Amerika veya diğer bazı ülkelere gidecekse mülki idare (kaymakamlık veya valilik) tarafından APOSTİL damgası alırlar. Bunun anlamı; APOSTİ damgası ile noterin var olduğu ve imzanın Noter yetkilisine ait olduğu tasdik edilmiş olur.
“05 Ekim 1961 Lahey” anlaşması dışında kalmış ülkelere gidecek evraklar önce mülki idare (kaymakamlık veya valilik) tarafından imzalanır ve kaşelenir, bundan sonra Dışişleri bakanlığının ilgili birimine götürülür. Orada da imzalanıp kaşelendikten sonra gideceği ülkenin konsolosluğuna götürülüp orada da imzalatıldıktan sonra evrak gönderilmeye hazır hale gelmiştir.
ve/veya Noter huzurunda edilen yeminle yürütülmektedir.